Deniz Özen Başaran: Kadınları siyah değil, turuncu anlattım

Yılların radyocusu Deniz Özen Başaran, tamamen kadın öykülerinden oluşan ‘Kahvaltıyı Balkonda Yapalım’ isimli ilk kitabıyla edebiyat dünyasına da adım attı.

Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın gündemden düşmediği Türkiye’de Özen, 16 ayrı öyküsünde kadın hallerini yalın bir dille anlatıyor. Yazarın anlatımın gücü de bu yalınlıktan geliyor.

Puslu Yayınları’ndan çıkan Kahvaltıyı Balkonda Yapalım’ın yazarı Deniz Özen Başaran ile söyleştik. Özen, kadınların yaşadıklarını büyük büyük sloganlar atarak değil de, ufak ufak; hani çok naif kelimelerle anlatıyor. “Siyah değil, turuncu bir anlatım benimkisi” diyor

Kahvaltıyı Balkonda Yapalım, Deniz Özen Başarır, 83 s., Puslu Yayınları, 2024

Kitabın ismiyle; “Kahvaltıyı Balkonda Yapalım” ile başlayalım. Bu ismi tercih etmenizin özel bir nedeni var mı?

Kahvaltının mutlulukla ilgisi çoktur şairin dediği gibi. Ve özellikle biz kadınlar için kahvaltıyı balkonda yapmak da katmerli bir sevinç halidir. İçte ne kadar dert keder olursa olsun, ondan sıyrılıp zamandan, hayattan çalma halidir kanımca. Bu olumlu söylemi de genelde kadınlar çevresine yayar. Bu yüzden ferahlama, nefes alma, mutlu olma hali diye açıklayabilirim.


Ama kitapta balkonda kahvaltıda geçen bir öykü yok…

Müge’nin her şeyden sonra yolda yürüme hali, Sultan’ın kuşuna gülümsemesi, Zeynep’in “Seni seviyorum”u, Aslı’nın çantasındaki kitabı bulması, balkonda kahvaltı yapma duygusuyla eş. Aslında tüm karakterlerim balkonda kahvaltı yapıyor!

Öykülerde ‘an’lar var. Bir nevi, kadın fotoğrafları diyebilir miyiz bunlara?

Hepimiz ilk aşkımızla karşılaşmışızdır. Ya da hepimiz gecenin köründe korkarak, bir dolmuşa binmişizdir. Ve hepimiz bazen karanlığımıza birilerini alırız. Korktuğumuz ya da gülümsediğimiz bir anda; yani tam o anda biri fotoğrafımızı çekse yüzümüze vuran duygumuz kağıda olduğu gibi yansır. Ben de bunu yakalamaya çalıştım. O an o duyguyu yansıtabildiysem ne mutlu.

Kadın hikâyeleri acılar üzerinde yükselir genelde. Kadınlar daha çok acı yaşadığından belki. Ve bu hikâyelerin anlatımı da genelde koyu renkte; çok imgeli, çok siyasi ve çok mesajlı oluyor. Ancak senin hikâyelerinde bu kaygı yok. Çok yalın. Bir renkle tanımlarsak mesela, turuncu diyebilir miyiz?

Ne güzel bir benzetme oldu bu. Evet, diyebiliriz. Hatta kırmızı, açık mavi ve koyu yeşil bile var. Ama genelde turuncu doğru. Asla lacivert ya da siyah değil. Çünkü bana göre kadınlar çok güzel yönetebiliyorlar hayatlarını. Erkekler bir sürü öyküyü daha çok kendi içlerinde yaşarken, kadınlar birbirlerine anlatarak sağaltıyorlar yaralarını. Birbirlerini tedavi edip güç veriyorlar. Az önce ağlayan bir kadını biraz sonra Türk kahvesini yudumlayıp gülerken görebiliyorsunuz da. Toplumsal veya bireysel ağır koşullara rağmen kadınları dirençli yapan budur işte. Kadın hem kendini hem etrafını onarır.

Deniz Özen Başaran

Kitabınızda bir köy hikâyesi de var. Adı ‘Suna’. Diğerlerinden farklı bir tarza da sahip. Ege şivesi kullanmışsınız. Bu bilinçli bir seçim miydi?

Aldatılan kadın hikâyesini Suna üzerinden yazmak istedim. Reşat Nuri Güntekin, Necati Cumalı, Orhan Kemal ve Talip Apaydın, gibi yazarların kitaplarını okuyarak büyüdüm. Suna ile o döneme bir selam yollamak istedim kendimce. Kentleşmeyle birlikte köy edebiyatın radarından çıktı. Artık ‘taşra’ kavramıyla konu olabiliyor, büyük şehirlerin dışındaki hayat. Ama ben hâlâ daha köy romanlarını çok severim, hangi ülkede geçerse geçsin.

Yazar isimleri anmışken, “Hiç unutamadığım” dediğiniz bir yazar ya da “Çok etkilendim” dediğiniz bir roman oldu mu hayatınızda?

Aslında bende iz bırakan birçok kitap oldu. Hepsini elbette sayamam ama Vedat Türkali’nin, -başta Güven olmak üzere-, külliyatı benim unutulmazlarımda başı çeker. Bazı kitaplar vardır, sürekli okumak istersiniz. Güven benim için, bu dünyada yapmam gerekenleri hemen bitirip “o” dünyaya geçmek için her şeyi yapmamı sağlayan bir kitap olmuştu. Kitap çıktığında radyoda öğle kuşağı sunuyordum. Programdan sonra koşa koşa eve gidip, gece dörtlere kadar okuyup, bir iki günde bitirdim. Hani okurken bir yandan da bitmesini isteyeceğiniz kitaplar olur ya, öyle bir kitaptır Güven. Çok sinemasal bir dili vardır ki Türkali biliyorsunuz aynı zamanda iyi bir senaristtir. Yani bir kitabı elinden bırakamamak neymiş, Güven ile anladım.

Radyoculukla öykücülüğün ortak noktaları var mı?

Radyoda anlatılan da bir hikâyedir aslında. Bir düş penceresi açarsın dinleyiciye. Öyküleyerek anlatırsın anlatacağını. Kâğıda yazarken ne kadar yalnızsan, mikrofona konuşurken de o kadar yalnızsındır. Binlerce kişi dinliyor olsa da sen mikrofonda yalnızlaşarak anlatırsın. Soyutlarsın yani kendini. Öykü yazmak da benim için aynı. Hem karşımda biri varmış gibi hem de kendimi soyutlayarak yazarım.

Son olarak kitaba dair geri dönüşler nasıl?

Kadınlar beğeniyorlar hikâyeleri. Kadınların detaycılığı geri dönüşlerde de kendini gösteriyor. Bazen bir öyküdeki sadece bir cümle için veya bir kelime için bana duygularını uzun uzun yazanlar oluyor. Bu beni çok mutlu ediyor. Çünkü kalplerine değmeyi başardığımı anlıyorum. Bir okur şöyle yazmış: “Günlük hayatta yanımızdan yöremizden geçip giden bir sürü insan oluyor ve bir sürü şey de yaşanıyor. Ancak ne hissettiklerini aslında bilmiyoruz. Siz işte tam o yanımızdan geçenlerin o an içinden geçenleri yazmışsınız. Artık daha bir dikkatli bakıyorum insanlara…” Bu benim için yeterliydi.

(KÜLTÜR SANAT SERVİSİ)

Related Posts

SON DEPREMLER 17 HAZİRAN KANDİLLİ VE AFAD || Kütahya gece depremle sallandı! Deprem mi oldu? Son deprem nerede, ne zaman, kaç büyüklüğünde oldu?

Son dakika depremler listesi 17 Haziran 2025 AFAD ve Kandilli tablosu deprem kuşağında yer alan ülkemizde hissedilen sarsıntılar sonrasında en çok merak edilip araştırılanlar arasında ilk sırlarda yer alıyor. Bu bağlamda özellikle “Son deprem nerede ne zaman kaç büyüklüğünde oldu?” sorusunun cevabı sıkça sorgulanıyor. Hemen belirtelim ki son olarak saat 03.44’te Kütahya’da 3.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Peki, son deprem nerede ne zaman kaç büyüklüğünde oldu? Merak edenler için AFAD ve Kandilli son depremler listesini haberimizde derledik. İşte son depremler 17 Haziran listesi…

Özürsüz devamsızlık 10 gün olursa ne olur? Ortaokul ve lisede 5 gün devamsızlıkla belge alınamaz mı?

Özürsüz devamsızlık 10 gün olduğunda ne olacağı, karne zamanının yaklaşmasıyla birlikte öğrenci ve velilerin gündeminde yer alıyor. Peki, Özürsüz devamsızlık 10 gün olursa ne olur? Ortaokul ve lisede 5 gün devamsızlıkla belge alınamaz mı?

Okullarda son ders zili 20 Haziran’da çalacak

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim okullarındaki yaklaşık 20 milyon öğrenci, cuma günü karne alarak yaz tatiline girecek – Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamındaki ders içeriklerinin yüzde 35 sadeleştirildiği yeni müfredat, bu eğitim öğretim yılının başlamasından itibaren okul öncesi, ilkokul 1, ortaokul 5, ve lise 9. sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde ilk kez uygulandı.

8 HAZİRAN SÜPER LOTO SONUÇLARI SORGULAMA EKRANI (Online hızlı görüntüle) | Milli Piyango Online canlı Süper Loto çekiliş sonuçları belli oldu: 22 milyon TL’yi aşan ikramiye devretti! İşte kazanan numaralar…

Süper Loto çekiliş sonuçları 8 Haziran 2025, Milli Piyango Online üzerinden erişime açıldı. Heyecanla beklenen haftanın 3. Süper Loto canlı çekilişi, 8 Haziran Pazar günü Sisal Şans tarafından noter huzurunda gerçekleşti. Büyük ikramiyesi ile heyecan seviyesi artan Süper Loto’da bu akşam tam 22 milyon 123 bin 73 TL ikramiye devretti. 5 bilen 4 talihli de 363.694,3 TL kazandı. Çekiliş sonrası gözler Süper Loto sonuçları sorgulama ekranına çevrildi. Bu akşamki Süper Loto çekiliş sonuçları millipiyangoonline.com üzerinden tek tıkla sorgulanabilecek. Peki, hangi numaralar kazandırdı? İşte, 8 Haziran 2025 Süper Loto online hızlı sonuç sorgulama ekranı ve çekiliş sonuçları ile ilgili bilgiler.

Son dakika hava durumu tahminleri il il 9 Haziran 2025 | Yarın hava nasıl olacak? Yağmur var mı? Meteoroloji’den Muğla’ya sağanak uyarısı!

Hava durumu tahminleri il il Meteoroloji’nin son dakika raporu ile yayınlandı. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrederken, İstanbul’da yağmur yağacak mı? Kurban Bayramı tatilini fırsata çevirip dışarı çıkacak olan vatandaşların gündemine geldi. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün son hava durumu değerlendirmelerine göre yarın Doğu Anadolu’nun doğusu ve Muğla çevrelerinde sağanak yağış görülecek. Hava sıcaklığının yurt genelinde mevsim normallerinin üzerinde seyretmeye devam edeceği tahmin ediliyor. Peki, yarın hava nasıl olacak? Yağmur var mı? İşte, İstanbul, Ankara, İzmir ve il il 9 Haziran yarınki hava durumu raporu.

Elektronik müziğin ikonik ikilisi AIR, “Moon Safari” ile ilk kez İstanbul’da

Elektronik müziğin ikonik ikilisi AIR, “Moon Safari” ile ilk kez İstanbul’da