Tayvan yakınlarındaki batık piramit, tarihi yeniden yazabilir

Japonya`da Yonaguni Anıtı: Tarihi ve Gizemi

Japonya’nın Ryukyu Adaları yakınlarında, deniz seviyesinden sadece 25 metre derinlikte bulunan ve Yonaguni Anıtı olarak bilinen esrarengiz yapı, 1986’daki keşfinden bu yana bilim dünyasını büyülemeye devam ediyor.

Bu devasa anıt, keskin açılı basamaklarıyla yaklaşık 27 metre yüksekliğe sahip ve tamamen taştan yapılmış gibi görünüyor. Bu durum, birçok kişinin yapının insan eliyle inşa edildiğini iddia etmesine neden oluyor.

Japonya’nın Atlantis’i ve binlerce yıllık sır

Yapılan analizler, bu taş oluşumun 10.000 yıldan daha eski olduğunu gösteriyor. Eğer Yonaguni Anıtı insanlar tarafından yapılmışsa, bu, yapının 12.000 yıl önce inşa edildiğini ve bu bölgenin sular altında kalmadan önce var olduğunu gösteriyor. Bu da Yonaguni Anıtı’nın, Mısır piramitleri veya Stonehenge gibi diğer antik yapılarından binlerce yıl daha eski olabileceği anlamına geliyor.

Bilim insanları, antik toplumların, büyük yapıları inşa etme yeteneklerini 12.000 yıl önce tarımın gelişmesiyle kazandığını düşünüyor. Fakat yapı daha eski bir tarihte inşa edildiyse, bu durum insanlığın tarihine dair düşüncelerimizi kökten değiştirebilir ve kayıp bir medeniyetin varlığına dair ipuçları sağlayabilir. Bu nedenle, Yonaguni Anıtı sıklıkla “Japonya’nın Atlantis’i” olarak anılıyor, ancak yapının yapısı hala tartışma konusu.

Göbekli Tepe’yi hatırlatıyor

Son yıllarda sosyal medya ve podcast’ler sayesinde daha fazla ilgi gören bu gizemli yapı, tarihçilerin ve arkeologların dikkatini çekiyor. Eğer Yonaguni Anıtı insan yapımıysa, Türkiye’deki aynı dönemde inşa edildiği düşünülen Göbekli Tepe ile birlikte kayıp medeniyetlere dair güçlü kanıtlar sunabilir. Göbekli Tepe, M.Ö. 9500 ila M.Ö. 8000 yılları arasında yerleşim yeri olarak kullanılmıştır ve bu, Mısır piramitlerinden 5.000 yıl, Stonehenge’den ise 6.000 yıl daha eski bir tarihi ifade eder.

Bununla birlikte, Endonezya’daki Gunung Padang gibi diğer antik yapılar bu iki yapıdan daha eski olabilir. Gunung Padang, dünyanın en eski piramidi olarak kabul ediliyor ve yapılan çalışmalar, 30 metre derinlikteki megalit yapının 16.000 yıldan daha eski olabileceğini gösteriyor. Bilim insanları, bu yapı sayesinde avcı-toplayıcı toplumların daha ileri mühendislik becerilerine sahip olabileceğini düşünüyor.

Yonaguni Anıtı hakkında kesin bir yargıya varmak henüz mümkün değil. Bilim insanları, bölgedeki kumtaşı kırılmalarının doğal bir jeolojik oluşumun sonucu olabileceğini öne sürerken, yapı binlerce yıldır su altında olduğu için taşların düz ve insan eliyle yapılmış gibi görünmesine deniz yaşamının yol açmış olabileceği düşünülüyor.

Related Posts

Einstein’ın İsrail cumhurbaşkanı olmaya davet edildiği gün

Rus İmparatorluğu doğumlu İngiliz kökenli Chaim Weizmann (1874-1952), uluslararası üne sahip bir biyokimyacıydı.

Yapay zeka, daha gerçekleşmeden suçun nerede işleneceğini bilebilir mi?

Birleşik Krallık’ta 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi planlanan yapay zeka destekli bir proje, suçların nerede ve ne zaman meydana gelebileceğine dair tahminler üretmeyi amaçlıyor. Bıçaklı saldırılar ve kamu düzenini bozan olaylara karşı erken müdahale, projenin öncelikli hedefleri arasında.

ChatGPT’den tavsiye aldı, kendini hastanede buldu

60 yaşındaki bir adam, sofra tuzunu hayatından çıkarıp, ChatGPT’nin tavsiyesiyle yerine sodyum bromür kullanmaya başladı. Üç ay sonra hastaneye kaldırıldığında, vücudunda normalin yüzlerce katı bromür tespit edildi. İşte yaşananlar…

Game of Thrones’un The Mountain’ından dev rekor: 505 kilogramı kaldırdı!

İzlandalı aktör Hafthor Björnsson, Almanya’da düzenlenen Eisenhart Black Competition’da 505 kilogramlık kaldırışıyla resmi deadlift rekorunu kırdı. Bu deneme, hem önceki kendi rekorunu hem de Eddie Hall’un 2016’daki 500 kilogramlık kaldırışını geride bıraktı.

Bir zamanların efsane telefon markası geri dönüyor!

90’lı ve 2000’li yıllara damgasını vuran Nokia, telefon pazarına dönüş sinyalini verdi.

Düşürülmesi neredeyse imkansız olan 5 ölümcül savaş uçağı

Modern hava muharebeleri, artık sadece hız ve manevra kabiliyetinden ibaret değil. Günümüzün en gelişmiş savaş uçakları, hayatta kalabilmek için görünmezlik (stealth) teknolojisini, gelişmiş sensör füzyonunu, elektronik harp yeteneklerini ve saf gücü tek bir potada eritiyor.